Kanser İnsana Güçlü Olduğu Fark Ettirir

Dünya kanser gününde kanserin bize kattıklarını da hatırlatalım. Dünya Kanser günü nedeniyle tüm dünya’da kanserle ilgili bilinçlenmeyi artırmak için dikkat çekilir. Kanserden korunmak için uyarılarda bulunulur. Erken tanının önemi vurgulanır. Çünkü geç tanı konan kişiler birçok tedavilere karşın kaybediliyor ve ne yazık ki herkesin başından geçen bu üzüntü verici deneyimler akıllarda kalıyor. Bu nedenle de sanki kanserin bizden alıp götürdükleri veya kaybettirdiklerini daha çok konuşuyor gibiyiz. Oysa kanserin bize kazandırdıkları da var. Erken tanının artması ve kanser tedavisindeki gelişmeler sayesinde yaşamına devam eden birçok hastamız var. Ve insanların kanserle tanıştıktan sonra kazandıkları var. Gözlemlere göre kanser zorlu bir deneyim ve insanlar bu deneyimden değişmiş olarak çıkıyorlar. Kanser bir farkındalık yaratıyor. Hepimiz hiç hasta olmayacakmış gibi yaşarız. Hastalıklar ve tabi ki ölüm bizden uzaktır. Kanser tanısı bir anda bir yakınımızı kaybetmiş hissi yaşatır. Ve günler içinde kendi ölümümüz ile yüzleşiriz. Kendi ölümlülüğümüzü fark ederiz. Tanı konan kişinin gözünde tedavi süreçlerini içeren belki de sonunda ölümün geldiği kendi kontrolü dışına çıkan bir yaşam vardır. Ardından kabullenme ve hastatalıkla mücadele şeklinde zorlu günler gelir. Bu zorlu ve hasar yaratan dönemden başarıyla geçildiği zaman tıpta posttravmatik/hasarlanma sonrası büyüme denilen bir duygu durumuna ulaşılır. Travma, yani kanserle karşılaşma, gelecekle ilgili tüm hedefleri değiştirmiştir. Kişinin kendisi ile ilgili iyilik hali, kontrol edebilme duygusu, yenilmezlik duygusu yıkılmıştır. Dünya ve çevresi ile ilgili güvenirlik duygusu zedelenmiştir. Hedefler sorgulanmaya başlanmıştır. Kanserin getirdiği organ fonksiyon kayıpları, tedavi yan etkilerinin getirdiği zorluklar gibi travmalar da üstüne eklenir. Ancak bu arada zorluklarla mücadele ederken yaşamın değişik alanlarında olumlu değişiklikler, deneyimler edinilir. Kişinin öncelikleri değişir. Kendi yaşamındaki her günün değerini anlar. Yeni ilgi alanları oluşturur. Daha anlamlı bir yaşam aramaya başlar. Kendini sevdiği kişilere daha yakın hisseder. İlişkileri daha değerli görür ve sevgi duyduğu kişi sayısı artar. Tedaviler tamamlandığında düşündüğünden daha da güçlü olduğunu fark eder ve kendisine güveni artar. Ünlü yol bisikletçisi Lance Armstrong kanserle tanışmasının ardından tedavi sürecini “Geriye baktığımda tek birşeyin bile değişmesini istemem. Son 2 yılda çok fazla şey öğrendim ve olağanüstü bir şekilde geliştim.” şeklinde değerlendirmiştir. Armstrong kanser hastalarına desteğini bir vakıf kurarak sürdürmektedir. Kanserli kişinin sosyoekonomik durumunun iyi olması, genç yaşta olması, evli ve çalışyor olması yaşama bakış ve sarılıştaki bu olumlu gelişmelerin daha fazla olmasını sağlıyor. Yaşamın getirdiği tehlikeler gelişmemiz için bize fırsatlar veriyor. Ünlü felsefeci Nietczhe’nin de dediği gibi, “Bizi öldürmeyen şey geliştirir”.
« Geri